Kanser | Konular | Kitaplar

Böbrek tümörü için risk faktörleri

Böbrek kanseri tanısı konmuş bir hastanın kansere neyin sebep olduğunu merak etmesi çok doğaldır. Ancak biz doktorlar olarak çoğu zaman böbrek kanserine yakalanma sebebini açıklayamamaktayız. Aynı çevresel etkilere maruz kalan aynı şekilde beslenen iki insandan birinde tümör olabilir diğerinde ise tümör görülmeyebilir.

Ancak biliyoruz ki bazı belirgin risk faktörleri böbrek kanseri oluşturmada önemli etkilere sahiptir. Aşağıda belirtilen risk faktörlerine sahip olan kişilerde böbrek kanseri gelişmesi daha sıklıkla görülmektedir.

Sigara: Böbrek kanseri gelişimi için en önemli risk faktörlerinden bir tanesidir. Sigara içenler, içmeyenlere göre daha yüksek oranda böbrek kanserine yakalanmaktadır. İçilen süre uzadıkça böbrek kanserine yakalanma riski artmaktadır.
Obezite: Böbrek kanseri riskini arttırmaktadır.
Yüksek kan basıncı: Uzun süre devam eden yüksek kan basıncı böbrek kanser riskini arttırmaktadır.
Aile hikâyesi: Ailesinde böbrek kanseri görülen insanlar, normal popülasyona göre çok az artmış bir risk oranına sahiptir. Ancak bazı özel genetik durumlarda ailede birçok bireyde böbrek kanserine rastlanabilir.
Von hippel lindau (VHL sendromu): VHL, az sayıda ailede görülen kalıtımsal bir hastalıktır. VHL genindeki değişiklikler nedeniyle ortaya çıkar. Bu gene sahip olanlar, böbrek kanserine yakalanma riskine sahiptir. Ayrıca gözlerde, beyinde ve vücudun başka yerlerinde kistler ve tümörler gelişebilir. Ailesinde bu sendrom görülenlerin VHL geni açısından test edilmesi gerekir.

Böbrek kanserine yakalanan hastaların birçoğunda yukarıdaki risk faktörlerinden hiçbirisi bulunmaz. Buna ek olarak yukarıdaki risk faktörlerine sahip insanların birçoğunda da böbrek kanseri gelişmemektedir.

Sigara içmeyi bırakmak, tedavi için çok önemlidir. Sigarayı bırakma ne zaman olursa olsun önemli faydalar sağlamaktadır. Böbrek kanseri olan insanlar, sigara içmeyi bıraktıkları takdirde ek bir kansere yakalanma risklerini azaltırlar (Akciğer, özofagus ve mesane kanseri gibi). Ek olarak kalp hastalığı ve akciğer hastalıklarına yakalanma riskini azaltırlar. Böylece tedaviye cevap daha başarı olmakta ve böbrek kanserinden kurtulma olasılığı artmaktadır.

Konular