Kanser | Konular | Kitaplar

Kansere karşı on kural

1-Sigarayı bırakın
Sigara, kanserden ölümlerin en az üçte birinden sorumlu tutuluyor. Ne kadar çok ve ne kadar uzun süre sigara içerseniz riskinizi o kadar arttırırsınız. Tütün çiğneme olayını da hafife almayın sakın. Çünkü tütün çiğnemenin de sigara kadar zararlı olduğu ve sigaradan artı olarak bazı kanser türlerine neden olduğunu belirtelim.

2-Bitkisel ağırlıklı beslenin
Tavsiye edilen oran günde beş porsiyon meyve ve sebzeden ibaret. Bunun yanı sıra işlenmemiş tahıl ve bunlardan yapılan ekmekler, pirinç, makarna ve baklagilleri de öğünlerinizden eksik etmeyin. Baklagiller iyi bir protein kaynağı olduklarından et yerine kullanılabilirler.

3-Hayvansal yağlara son
Öğünlerinizde yağlı yiyecekler yerine meyve, sebze, tahıl ve bakliyata ağırlık verin. Porsiyonlarınızı da küçültün. Kızartma yerine ızgara ve haşlamayı tercih edin. Süt ürünlerinde az yağlı olanları tüketin, paketlenmiş ürünler ve abur-cuburlardan uzak durun. Dışarda yediğinizde ise, balık ve tavuk gibi az yağlı etleri seçin, yağlı ve ağır soslar kullanmayın. Et tüketimini olabildiğince azaltın.

4-Alkol: Gerçek düşman
Çeşitli kanser türleri, kullanılan alkol miktarıyla doğru orantılı olarak gelişebiliyor. Üstelik hem sigara hem alkolü beraber kullanıyorsanız, yalnız sigara ve yalnız alkolün meydana getireceği riskten çok daha fazla tehlike altındasınız demektir. Alkolden uzak durarak, başta karaciğer olmak üzere bir çok organızızı da koruma altına almış olacaksınız.

5-Bol bol spor yapın...
Haftada bir kaç gün, 30 dakika süreyle orta dereceli bir egzersiz programı uygulamanın kanser riskini önemli ölçüde azalttığı bilimsel olarak ispatlandı. Ergezersiz yapmanın bir diğer faydası da yüksek tansiyonu düşürüyor. Kilo vermeye de yardımcı olduğu bilinen egzersiz yapmanın, insanın moralini de pozitif yönde etkilediği ve yükselttiği biliniyor.

6-Düzenli kontroller yaptırın
Kadınlar her ay kendi kendilerine göğüslerini
kontrol etmeli, 40 yaşından sonra da her yıl düzenli olarak mamografi çektirmeli. Ayrıca 18’inden sonra her sene jinekolojik muayene ve pap test yaptırmak gerekiyor. Erkekler de kendi kendilerine her ay testis kontrolü yapmalı. Ayrıca bedenin herhangi bir yerinde ben oluşumu ya da mevcut benlerin renk, biçim ve
yapılarında bir değişiklik olduğu zaman mutlaka bir doktora danışmak şart.

7-Güneşte durmayın
Son yıllarda cilt kanserinde büyük bir artış söz konusu. Güneşten koruyucu kremler kullanmanın faydası büyük olsa da yeterli bir tedbir değil. Vücudunuzu mümkün olduğu kadar örten kıyafetler giymek, açık renk giyinmek, geniş kenarlı şapkalar ve güneş gözlükleri kullanmak da büyük fark oluşturacaktır.

8-Kalıtsal kanserler için...
Ailelerinde meme kanserine sıkça rastlanan kadınlar sık ve düzenli meme kontrolleriyle bu riski önemli ölçüde düşürebilirler. Bu durumdaki bir kadının doktoruna danışmasında fayda var. Tamoxifen ilacı da yüksek meme kanseri riskine karşı kullanılmaktadır. Yüksek risk grubundaki kişileri korumak amacıyla ilaç geliştirme çalışmaları hızla sürüyor.

9-Ailenizin sağlık soyağacı
Meme, kolon, bağırsak, böbrek, yumurtalık, yemek borusu, lenf, cilt ve pankreas kanserleri genetik özellikler de gösterir. Aile büyüklerinizin sağlık durumunu bilirseniz, nasıl bir risk altında olduğunuzu kestirebilirsiniz. Bu da erken kontroller ve tedbirler açısından büyük önem taşır.

10-Doktordan uzak durmayın
40 yaşının üzerindeki her erkek ve kadın senede bir kez rektal muayeneden geçmeli. 50 yaşından sonra ise kan tahlilleri düzenli olarak yapılmalı. Yine 50’sinden sonra beş yılda bir sigmoidoskopi (aşağı kolon muayenesi) ya da on yılda bir kolonoskopi yaptırmak gerekiyor. Şayet ailenizde kolon kanserine yakalanmış biri varsa kontrollere daha erken başlamalısınız. 50’nin üzerindeki erkekler prostat testleri için doktorlarına danışmalılar. Dijital rektal testler de prostatta erken teşhise yardımcıdır.

Konular