Kanser | Konular | Kitaplar

'Kansere Bıçak Vurulmaz' sözünün bilimsel bir açıklaması yok

Değerli okuyucular halk arasında kanserli dokuya bıçak vurulmaz gibi yaygın bir kanaat vardır. Madem böyle ülkemizde ve dünyada yüz binlerce kanser ameliyatı niçin ve nasıl yapılıyor.

Tabii ki bu düşünce yanlıştır. Neredeyse tüm kanser çeşitlerinde günümüzde en etkili tedavi cerrahi olarak kanserli dokuların çıkartılmasıdır. Daha sonra kanserin tekrarlamaması için hastalara gerekiyorsa ilaç tedavisi ve ışın tedavisi uygulanmaktadır. Bir kanser ameliyat ile çıkartılamayacak boyutlarda ise diğer yardımcı tedavilerin etkisi maalesef son derece kısıtlı olmaktadır. Ancak ‘kansere bıçak değmez’ sözünü bir de şu şekilde değerlendirelim. Kanser şüphesi olan bir hastadan teşhis için parça (biyopsi) alındığını düşünelim. Böyle bir işlemden sonra patolojik inceleme sonucu ortalama 1 hafta içinde çıkar ve hastanın teşhisi konur. Bu durumda hastanın hemen ilgili doktora giderek sonuçlarını göstermesi ve bir an önce gerekli tedavilere başlanması gerekmektedir. Fakat bazen bu süreç şöyle gelişmektedir. Hasta patoloji sonucunu almakta, sonuçları çeşitli sebeplerle (ihmel, konunun ciddiyetini bilmeme, sonucu bir de başka merkezde doğrulatma, değişik hastane ve doktor arama çabaları vs.) doktoruna ulaştırmamaktadır. Aradan haftalar hatta aylar geçmektedir. İşte bu geçen çok kıymetli zaman içinde hasta giderek etkili tedavi sürelerini harcamakta kanser ise hızla ilerlemeye devam etmektedir. Çünkü parça alınıp sonuç belirlendikten sonra süre olarak güvenli ameliyat aralığı genellikle 10-15 gündür, daha doğrusu olabildiğince erken olmasıdır. Özet olarak işin doğrusu şudur, kansere bıçak değmez sözü doğru değildir, doğru olan tanı için parça alındığında sonuç çıkar çıkmaz ilgili doktorun bilgilendirilmesidir.

Konular